Açıklama
Mistik Fısıltılar
“Develerin tellal olmadığını öğrendiğimde ‘bu da geçer’ dedikleri şeyin aslında hiç de geçmeyecek
bir ağrı olduğunu anladım. Hüzünbaz ruhumun çatı katına sakladığım o tahta tarağı iyi ki
kimseye göstermemişim! Eminim ısınmak için onu da kırıp parçalar, sonra da nefsinin ateşinde
yakardı ‘sevgili insan…’ Saçlarımı kestiğim âna ant olsun ki; ruhumun yokuşlarında emzirdiğim
hiçbir kelimemi kurban etmeyeceğim uçurumunuza!.. Hatta pirelerin berber olmadığına dair bir
öykü yazıp, yine o tarağımla tarayacağım ruhumun zülfünü. Bu arada dikkat edin, edebî umut
cereyan yapar, çarpmasın!..”
Antik Duvak Smyrna
İnsanlığın yaptığı en büyük hata, daima görünende aradığı güzelliktir! Belki de bu yüzdendir
şehirlerin insan gölgelerini hapsettikleri o büyük kuyunun sırrı… Değil mi ki birçok şehir, kendi
içinde gelecek sınavını, döşünde barınan insan ile birlikte kaybeder. Ve değil mi ki birçok şehir de
bağrına sadakatle yaslanan insanın soluğu ile sallar medeniyetin ve geleceğin beşiğini. Bazı
sorgulamalar şehir ve insan üzerine şu soruyu akla getiriyor. Şehirler mi insanı kendi rengine
boyar, yoksa insanlar mı şehri kendi rengine? Bu sorunun cevabını belki de İzmir’i anlatırken
bulacağız…
Doğal Şehrin Hikayesi
Aşkın kokusu ve renginin olmadığı bir hikâye, yazı, sancı, nâr, hayâl ve hakikat elbette yoktur.
Bir şehrin/ilçenin/köyün gözlerinden öpmediyseniz, bilin ki hayatınızda hep bir şeyler eksik
olacak.
Toplam : 544 Sayfa
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.